*Belçika'ya Türk göçünün 40. yildönümü iki yil önce senliklerle kutlandi. Ancak bu kutlamalarda, 12 Mart 1971 Darbesi'nden sonra baslayan ve 12 Eylül 1980 Darbesi'nden sonra hizlanan siyasal göç üzerine tek kelime söylenmedi. Türk pasalarinin bu iki kanli darbesinin ortak özellikleri: Kitlesel tutuklamalar, iskence, idamlar, ifade ve dusunce ozgurlugunun cignenmesi, sosyal adaletsizligin daha da siddetlenmesi, Kürt Halki'nin, Ermeniler, Asuriler ve Rumlar basta olmak üzere ulusal ve dinsel azinliklarin temel haklarinin inkari… Bu darbelerin anti-demokratik kalintilari hâlâ yürürlükte oldugu halde, Avrupa Birligi, 3 Ekim 2005'te Türkiye'yle tam üyelik görüsmelerinin baslatilmasini kararlastirdi. Belçika'da siyasal göçten dogan dört örgüt, 1971 Darbesi'nin 35. yildönümü dolayisiyla, Belçika kamuoyuna unutumus ya da inkar edilmis tarihsel gerçekleri bir kez daha hatirlatmak, baskici rejimlerin Avrupa'ya kitlesel göçün artmasi üzerindeki etkilerine ve yine bu rejimlerin göçmen alan ülkelerin siyasal ve sosyal yasamina gittikçe artan müdahalesine dikkatleri çekmek üzere iki etkinlik düzenliyor.
Türkiye'de 1971 Askeri Darbesi
12 Mart Avrupa ailesinin karanlik yildönümlerinden birisidir. 35 yil önce, Avrupa Konseyi ve NATO üyesi, Avrupa Birligi'nin Ortak Üyesi Türkiye'de Ordu pasalari hükümeti devirerek misline ender rastlanir yeni bir baski dönemi acmislardir.
Aslinda, yüzyili askin süredir, Türkiye'nin demokratiklesme süreci sik sik baskilar ve askeri darbelerle kesintiye ugratilmistir: 1908'de Genç Türkler'in Darbesi, 1915'te Ermenilerin ve Asuri-Keldanilerin soykirimi, 1925'te Kürd halkina ve sol güçlere saldiriyla birlikte tek parti rejiminin kurulmasi, 1955'te müslüman olmayan azinliklara karsi pogrom, 1960 Darbesi…
Özellikle son 35 yil, Türk pasalarinin 1971'de ve 1980'te yaptiklari iki kanli darbenin damgasini tasiyor. Kitlesel tutuklamalar, iskenceler, idamlar, ifade ve düsünce özgürlügünün cignenmesi, sosyal adaletsizligin siddetlenmesi, Kürt halkinin ve basta Ermeniler, Asuriler ve Rumlar olmak üzere azinliklarin haklarinin inkari…
12 Mart 1971 Darbesi'ni izleyen iki yil zarfinda:
- Binlerce insan, askeri darbeden önce isledikleri iddia edilen suçlar bahane edilerek, sikiyönetim askeri mahkemelerinde yargilanmistir.
- 3.600'ü ögretmen, 118'i gazeteci, yazar, cevirmen, yayinci, sanatci, 67'si bilimadami olmak üzere 10 bin'den fazla kisi gözaltina alinmis, büyük kismi tutuklanmis ve mahkum edilmistir.
- 37 gazete ve derginin yayini ya tamamen yasaklanmis ya da süreli olarak durdurulmustur.
- 200'ü askin kitabin basimi ve satisi yasaklanmis, yarim milyondan fazla kitap toplatilarak imha edilmistir.
- 28 kisi emniyet kuvvetleri tarafindan keyfi sekilde sokak ortasinda vurularak oldurulmustur.
- Gözaltina alinanlar haftalarca tecrit edilerek iskenceye tabi tutulmustur. Iskence aciklamalari uluslararasi insan haklari kuruluslarinin ve hukukçularin raporlariyla da dogrulanmistir.
- Dünyanin dört bir yanindan gelen tepkiler hice sayilarak devrimci gencligin üc lideri idam edilmistir. Askeri savcilar ayrica 151 sanik hakkinda da idam talep etmistir.
- Üç siyasal parti kapatilmistir. Sosyalist parti TIP'in yöneticileri 15 yila varan agir hapis cezalarina mahkum edilmistir.
- Etnik azniliklara baski yogunlasmis, Kürt halkina karsi operasyonlar Kürdistan bölgesini de asarak batidaki büyük kentlere kadar genisletilmistir.
- 111 kisi "bölücülük" suçlamasiyla 16 yila varan agir hapis cezalarina mahkum edilmistir.
- Grev ve sendika haklari, askerlerin baskisi altinda mevzuatta yapilan degisikliklerle sinirlandirilmistir. Kamu sektöründeki tüm sendikalar kapatilmistir.
- Tüm ögrenci dernekleri kapatilmistir.
- 100 bin'den fazla ögretmeni temsil eden Türkiye Ögretmenler Sendikasi (TÖS) kapatilmis, liderleri 8 yila varan hapis cezalarina carptirilmis, binlerce ogretmen polis fislemesiyle isinden edilmistir.
12 Mart 1971 Darbesi aynizamanda Avrupa ülkelerine siyasal göçün yeniden baslamasina da yolaçmistir. Türkiye tarihinde yabanci ülkelere siyasal nitelikteki ilk kitlesel göç, hiç kuskusuz, 1915'te Ermenilere ve Asuri-Keldanilere uygulanan soykirim ve tehcirin sonucudur. Rejim karsitlarinin ve etnik ve dinsel azinliklara mensup insanlarin siyasal göçü 1971 Darbesi'nden sonra tekrar baslamis ve 12 Eylul 1980 Darbesi'nden sonra iyici artmistir.
Bu iki darbeden sonradir ki Ankara rejiminin Türk göçmenleri kabul eden ülkelerin siyasal ve sosyal yasamina müdahaleleri yogunlasmis, Türk lobisinin kontrolu disinda sesini yükseltenlere karsi yogun bir baski ve sindirme sistemi olusturulmustur.
Yazisma:
Iuccia Saponara
E-mail: fondation@info-turk.be
Tel: 02-736 78 95; Faks: 02-742 04 06
Avec le concours de l'Echevinat de la Culture de la Ville de Bruxelles, de la Communauté française et de la COCOF